Ananemden inciler..

23 Temmuz 2010 Cuma


Gn çoktandır yazmamış ananemi.
Bir tane de ben anlatayım, az önce oldu..

'Kızım, bırak o mettabı da, bana bak biraz.'
'Mehtap kim, anane??'
'O kucağındakini diyorum, yazıyosun ya tıkır tıkır..'

MG, UE İzmir'den bildiriyor

1 haftadır İzmir'deyiz.
Pazar evimize dönüyoruz. Biraz daha kalmak isterdim aslında ama artık benim isteklerimin pek önemi yok gibi..

2. günümüzde Melek Güneş, Bornova'da:
'Annecimmm, eve bak, kocamaaannn, bahçemize gidelim bizz..'
O günden beri bebeğiyle konuşuyor, adını kendisi koydu Gülkız, Gn'den esin :)

'Gülkız, akşam baba gelcek..'
'Çook sıcak Gülkız, deniz gelsin..'
.. şeklinde psikolojik baskı uygulanıyor üzerimde :)




Alışverişe bayıldı ama :)

'Elbise alalım annecimm, Ege'ye don alalım.'
Bodrum'a bir türlü gelmeyen MotherCare'a gittik.
Süper indirim vardı. Uluç Ege'ye kış için ince tulumlardan aldım, Melek Güneş de çıtçıtlı atletlere devam..

Sevda Demirel'in soyu, sopu, gelmişi, geçmişi.....

17 Temmuz 2010 Cumartesi


Çok önemli gerçekten de hepimiz için..
Sağlık Bakanlığı tarafından korunmalı ve mümkünse çoğaltılmamalı..
Sevda Demirel, ABD'deki bir sperm bankası yoluyla 2 haftalık hamile imiş.
Mart 2010'dan itibaren de Sağlık Bakanlığı'nın, "Türk soyunu koruma" amacıyla çıkarılan yeni yönetmeliği uyarınca bu yolla hamile kalmak artık suç..
SD, tek gecelik bir ilişkiden hamile kalsaydı, belki yine yabancı uyruklu birinden yine suç mu işlemiş olacaktı Türk soyunu bozduğu için?
Ya da daha fena bir soru, bugün 2 haftalık hamile olan SD'nin cezası ne olacak? Kürtaj?!?

İlk ergenlik

15 Temmuz 2010 Perşembe

Dialog, sınırları ve sinirleri denenen anne ve boyu artık bacak kadar olduğu için her haltı bildiğini sanan sendrom sahibi Melek Güneş arasında geçer.
Olayın tanığı herşeyi hafızaya kaydeden ve günü gelince yine benim başıma işler açacak olan mülayim görünümlü haylaz Uluç Ege'dir..

Ben: MG, pilav yer misin?
MG : Öfff, hayırrrr!!
Ben: O zaman bu köfteyi?
MG : Ege yesin!!!

Ege yutar tabi hemen..

MG : Yaaa, ben de yicemmm pöfdeee!!!
Ben: Al o zaman, annecim..
MG : Yaaa, bıraaaakkkk!!
Ben: Bıraktım işte al ordan
MG : Öööfff annneee ööfff. Sen yee!!
Ben: Yedimm..
MG : Potaka suyu sık!!!



Duymamazlıktan gelince anında kimlik değişimi

MG: Annecimmmmm, böööle sık.. Bi pöfte, bi potaka suyuu, annecimm

Bir bardak ayrana, portakal suyu muamelesi edilir. Minik tabağa minik köfteler konur, nohutlar top sanır kendini.
'Sen büyüdün artık, kendin ye. Ben de karnımı doyurayım.' deyince aldığı gazla tabağı siler süpürür.

Mama sandalyesinde bir yandan ekmeğini kemiren, ayranı biberonu ablasında olduğu için bardaktan pipetle içen Uluç Ege, artık sıkılmaya başlamış, inmek için mızıklanır..

MG: Egecimm, avlamaa, bak üzülüorum!!!

Hormonsuz olması yeterli mi?

14 Temmuz 2010 Çarşamba


Gün geçmiyor ki, şu fani beden bir yeni araştırma sonucuna şaşırmasın.
Az önce okuduğum şu ki; asıl faydalı olan bizim pazarda burun kıvırdığımız kurtlu, böcekli meyve sebzelermiş.
Halk dilinden anlamayanlar için bilimsel açıklama;
Herhangi bir böcek veya benzer organizmalar tarafından hasar oluşturulmuş meyve ve sebzelerin hormon ve zirai ilaç birikim seviyelerinin düşük olduğunu söyleyebiliriz.
Yani içinde kurt yaşayabiliyorsa o gıdada bizim için de zararlı ilaç vs yok.
İyi de bizimki de mide be öğretim üyecim, işkembe değil ki, nasıl vereyim ben kenarından kurdunu ayıkladığım elmayı çocuğuma?!

Yaşasın tombikler!!!

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Kilo problemimi alt etmeye çalışıyorum.
Tekrar tartılmadım ama 50'yi geçtiğimi hissediyorum. :)
Bir yandan sağlıklı besleniyorum, bir yandan yurt günlerimi hatırlayıp koyveriyorum ama uykudan önce Lays-Cola kadar değil, onu da yapmışlığımız vardı o zamanlar..
Gerçekten 1 paket cips yemeyeli yıllar geçmiş şimdi hatırladım, anne olmuşum gerçekten sanırım.
Bu arada kendimi epey toparladım. Ateşten sonra kalan bulantılar kesildi. Aynı durumda olan birkaç arkadaşımı daha duydum, acilde de böyle bir salgın olabileceğini söylemişlerdi.
Abijim'in getirdiği vitaminler de 1 haftada etkisi gösterdi. Gözüm açıldı resmen. Kahvaltıdan sonra içiyorum, toz şeklinde. Akşamüstüne kadar takılıyoruz kuzularla, hiçbir halsizlik belirtisi yok.
***

Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki yoruma açıktır, en güzel, içten kahkahayı bu tombikler atıyor ve ciltleri inanılmaz güzel..
İtirazı olan?!?

Amann kimse evlenmesin!!!

9 Temmuz 2010 Cuma


Tvdeki buluşturma, tanıştırma, çöp çatma programları hedefine ulaşmış olacak ki, mükemmel ötesi Türk televizyonları şimdi bir üst 'level'a geçmiş.
Evlilik hayatı!!
'Bakın biz böyle evlendik, patır patır patlattık fişenkleri, para bizim g.tümüzün kiri, nasılsa 3-5 ay sonra bir daha yaparız başka biriyle başka bir düğün!'
başlıklı programlar bunlar.
Tamamen düzmece, paçadan akan sahtekarlık, yılışıklık..Çocuğumda olmasın dediğiniz ne varsa bunlarda.

Bugün Fox'da bir kızcağız, 'Yurtdışında büyüdüm ama bakııınn elime kınamı da yakarım' diye kan kırmızı elini soktu gözümüze. Çamurumsu fondöteni, eyeliner'a bulanmış gözleriyle gelin makyajının sadeliğinde epeey uzakta damada çemkirdi sonra telefonda. Üstünde saflığın temsilcisi(!) gelinlik olmasa yurdun hangi dışında büyüdüğü anlaşılıyor aslında.
***

Yıllar öncesi geldi sonra aklıma.
Tıp fakültesini bitirmiş 2 bekar komşumuz.
İkisinin de maddi durumu iyi olmadığı için yüksek lisans yaparken evde mütevazi bir nikah yapmaya karar verdiler. Sadece anne ve babalarının ve ev arkadaşlarının olduğu..İkisi de iki ayrı öğrenci evinde yaşıyorlardı. Nikah günü herkese yetecek kadar yer olmadığından bizden sandalye istemişlerdi..
Şimdilerde çok iyi bir doktor ve anne olduğunu tahmin ettiğim abla, gelinlik giyemezken, Esra Erol kişisinin gevrek gevrek '200 gelinlik giydim, hiçbiri içime sinmedi.' demesi ne kadar trajik, küfüre şayan!!!

TİV

Çocuğunuzun kaç tane bebeği var?
Birkaç kez sürüp kenara attığı arabası?
Bir top yeterken ona neden evin her tarafında oyuncak toplar, ayıcıklar atılı?




Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı, hiç oyuncağı olmayan işitme engelli 0-6 yaş grubu çocukları sevindirmek amacıyla oyuncak toplama kampanyası başlattı.
Yıpranmamış ve onların sessiz dünyasını renklendirecek şeyler olması önemli bence.
Adres;

Barbaros Mahallesi
Fesleğen Sokak
No:8
Batı Ataşehir-İstanbul

Yemişim hastalığı size bişey olmasın

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Zeyno'nun düğününden büyük eksikli bir anı..