İnsanlığın umurunda olmayan bizim minik adımlarımız...

10 Mayıs 2011 Salı

Nedir bunlar anlatıyorum hemen. Çünkü öğle uykusu saatleri eskisi gibi 3'ü bulmuyor:(
Birazdan dizilirler yine önüme :)

** Nisan ayında hepimiz hastalandık. Hepimiz derken S.annem, M.babam ve tabii ki çocuklar da..Aslında bi eyp kaldı grip olmayan, günlerce böbürlendi bünyesiyle, sonra olmadık bişey geldi onunla da başımıza..O da bir diğer madde olsun..
UE, ateşlendi. İlk kez 40'ı gördük onunla. Çok üzüldüm, kıyamadım..2 gece uyumadım..




Onunki biter bitmez MG'nin ateşi başladı. Abla olduğu için kendisi, 3 gün-gece yükselip düştü ve ben tabii o 3 geceyi eyp ile nöbetleşerek geçirdim.
O arada farkettim ki bu emzik olayı artık bi sonlanmalı. Çünkü burun tıkalı, zor açtırıyorlar, hele UE kafası kadar cümükle yaşayabilir, hiç rahatsız olmuyor. E, o zaman da emzik ağızda burun tıkalı, uyku heder oluyor..
MG desen 2,5'u doldurdu, ne garii buuu, goca gız ne emiddurmalı endeenii!! demeye başlayınca herkes, ben de silkelendim, hastalığın bitmesine yakın son doktor kontrolünde doktor teyzeye bi kaş göz, 'Hadi atalım çöpe' deyince kıramadı onu. Hastalıklar biter bitmez İzmir'e gittik. Orda ızdırap günleri başladı işte..
Mg, tanınmaz bir hale girdi. Özellikle uykusu geldiğinde, son günlere doğru da baba ve Bodrum özlemi başlayınca, vara yoğa ağlamalar, hatta yatarak tepinmeler, saç baş yolmalar..Hiçbişeyden memnun olmadı, ne güzel yerlere götürdüm, 'Herşey var burda ama emzik yok işte' dedi hep..





Bodrum'a gelince biraz daha düzeldi, şimdilerde tamamen unuttu..
UE, zaten her zaman çok çabuk avunan bir çocuk olduğu için, belki de klasik bir erkek olduğundan çok da sallamadı bu durumu..

**Ama en güzel gelişme MG'nin şu çok gözümde büyüyen tuvalet durumuydu. Geçen yaz başlamak istedim ama hep kardeşi gösterip o da istedi bezi. Ben de çok üstelemedim. Birkaç denemede olmadığını görünce kaldırdım lazımlığı. Ama yaklaşık 1 aylık çalışmalarımız sonuç verdi, özellikle İzmir'de ananesinin çok yardımı oldu bu konuda..






Aslında tavsiye vermeyi sevmiyorum çocukla ilgili konularda, her çocuk gelişimiyle ve cücük tarzlarıyla farklı ama tuvalet eğitiminde bizim faydasını gördüğümüz cümle şuydu: Çişle, kakayla vedalaşmak :) Her seferinde lazımlığı klozete o döktü, bazen minik klozet kapağına da yapıyor, sifonu çekmeden önce mutlaka UE'ye gösterip onay alınıyor, sifon çekilince 'Hoşçakal çiş, anne çişin yanına git, soona bi tane daha göndercem' Bizim olayımız budur!!

** Canımızı sıkan tek olaysa, eyp'nin geçirdiği iş kazası. Teknede elini bir makineye kıstırdı, sol işaret parmağı kopuyormuş nerdeyse.. 5 dikiş, 3 hafta kapalı, açılınca da 2 aya yakın fizik tedavi verildi. Çünkü tendon kopmuş, o tutulup, dikilmiş, his kaybı olup olmadığı , eskisi gibi oynatıp oynatamayacağı açılınca belli olacak. Gerçi onun da dediği gibi, ailede 3 fizyoterapist var, halletsinler artık:)
Abijim, eşi ve kuzen damlacık. O da bu ay mezun oluyor, ilk hastası eyp olacakmış, hiç aklımıza gelir miydi? :(
Çocuklar da çok etkilendiler. MG, her akşam, 'Aaaa, yine geçmemiş' diyor. UE de herkese parmağını gösterip 'Babaa,uff' diye anlatmaya çalışıyor..

** Daha yıldızlı madde çoook ama benden bu kadar şimdilik..
Öpüyoruz hepinizi...

7 yorum:

mariposa dedi ki...

Geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın.

Bebekleriniz de gittikçe tatlılaşıyor maaşallah :)

saricizmeli dedi ki...

özlemişiz sizi. geçmişler olsuuuun...

damlatk dedi ki...

İnşallah abicim bir an önce sağlığına kavuşur işim ne koca yaz bakar düzeltiriz artık ne gerekiyosa. :) Kuzucukları çok özlediğimi farkettim ya hergeleler geleyim de denize götüreyim ballarımı:))

uğurlu gelecek dedi ki...

nasılda hınçla sarılıyor güneş.. sağlıklı günler olsun ucuz atlatmış..

Deli Anne dedi ki...

Geçmişler olsun..

fffyyy dedi ki...

canım benım gecmıs olsun coookkk buyumusler masallahhh kocaman opuyorumm

Adsız dedi ki...

tum blogu okumaya oldukca iyidir