Mustafa

26 Kasım 2008 Çarşamba

Bizim için çoook uzun bi aradan sonra eyp ile gençlik günlerimize :P dönüş yaptık geçen akşam :)
Melek Güneş'i ilk kez bıraktım S.anneme. Bu arada aynı gün kol, bacak, ağız aşı olmadık yeri kalmadı 2 aylık meleğimin :) Tahminimizden çok daha güçlü çıktı, pek sesi çıkmadı. Sırada gözleri fal taşı gibi bekleyen diğer 2 aylık bebeleri korkutmadı yani :) Tylol diye bir ateş düşürücü verdik bu arada ateşi çıkmasa da. O biraz uyku yaptı sanırım ya da aşılardan ya da bize acıdı da biraz başbaşa vakit geçirmemize izin verdi Güneş Sultan. Çünkü biz gelene kadar çoook uslu beklemiş, üstelik artık kakasını da kendi başına yapabildiği için pek bi büyüdüm havalarında :)
Biz de Oasis'e gittik eyp ile. Evin dışında hayat aynı hızıyla akıyor. Ciddi bi kriz olduğu çok belli. Çünkü normalde çooook nadir indirime giren Oasis dükkanlarının vitrinlerindeki indirim tabelalarından ürünler görükmüyodu :)
Ntv'de neredeyse her gün röportajlarını, reklamlarını gördüğüm Mustafa'yı izledik.
'İzlemedim ama...' diye başlayan cümlelere sinir olurum. İzlemedim, okumadım, bilmiyorum ama...Eee neyine yorum yapıosun o zaman? Aklı olmadan fikir beyan edenlere inat izledik.





Yıllarca önünde sıraya girdiğimiz büstlerden, etrafından defalarca geçtiğimiz heykellerinden çook farklı birisi anlatılmış. Aslında hepimiz az çok tahmin edebiliriz yaşadığı sıkıntıları, zorlukları ama öyle bi tabulaştırılmış ki, sanki öyle biri hiiç yaşamamış, ağlamamış, aşık olmamış gibi..
Zaten Mustafa bir film değil belgesel. Hiç görülmemiş fotoğrafları, kamera görüntüleri, hiç duyulmamış konuşmaları, sesi, Rumeli şivesi...
Selanik göçmeni bir İzmirli olarak en gururlandığım sahne Konak Meydanı'nda kurtuluşu halkla kutladığı görüntülerdi. Zeybek oynayışı, gözleri yaşlı dinlediği Rumeli türküleri.. Niye görmedik mesela hiç annesinin mezarı başındaki Mustafa Kemal fotoğrafını? Ne kadar hüzünlü, çocuk gibi bakmış annesine son kez ve mezar taşı için yaptırdıkları.. İzleyin mutlaka!!!

2 yorum:

Rahsan Collyer dedi ki...

Vallahi bravo sana, benim için sinemaya gitmek bir rüya şuan:) Mağlum memeye yapışık yaşıyor bizim sıpa hala. Biberon düşmanı olmasa sağar, anneme bırakır giderim ama yok işte.

Neyse, Mustafa'yı acayip merak ediyorum ben de. Yorumlar pek hoşuma gitmedi ama her zaman kendim izleyip kendim karar vermek isterim tabi. Artık DVD'sini lzerim ben de bir ara.

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

eeelllff
üşenmedim tüm eski yazılarını okudum. haber vereyim, sevindireyim istedim
öptüm çok bi de