İzmir'de günleri sakin, sessiz geçirmeye çalışıyoruz.
Merak edenler için çok açıklayıcı şeyler yazamasam da iyi olma gayretindeyiz.
Babamın ağzından çıkana bakıyorum her gün.
O ne isterse o.
Direksiyon için özel ders almamı istedi.
2 bebeği bırakıp günde en az 3-4 saat araba kullanıyorum. İlk gün küçük bir İzmir turu yaptık. Dün, 4. günde, Turgutlu'ya gidip geldim. Yol üstündeki köy yollarında gezdik. 5 saat araba kullanmak sinirlerime inanılmaz iyi geldi. İçimde biriken öfkenin yerini sol kolumdaki sızı aldı.
Ders dönüşü evde beni hep 2 küçük kuzu bekliyor sanki.
Kapıdan içeri girer girmez Melek Güneş, heyecanla yaptıklarını anlatıyor.
El ve ayak izleriyle tahta bir kutu boyamışlar dedesi ve anneannesiyle doğum günüm için.
Uluç Ege, aynı anda 3 üst diş çıkardı ama hala çok şirin, yüzündeki gülümseme hiç gitmiyor. Ben yokken çok mızmızmış ama. Erkek çocuk-anne efsanesini yaşamaya başlıyoruz sanırım..
eyp'nin işiyle ilgili gelişmeler var. 15 gündür ayrıyız.
Canım sıkkınken daha da çok özlüyorum, onu da anladım..
En güzeliyse, abimin kız arkadaşıyla tanıştım.
****
Sıkıntıya çocuk sesi, bir de akarsu iyi gelirmiş. Bir şey daha varmış ama anneannem onu hatırlayamadı...
****
Kimin yaptığı belli olmayan öylesine bir resim..
Değirmenlere karşı
1 Mayıs 2010 Cumartesi
Gönderen elfeyp zaman: 00:44
Etiketler: güncel, kaptan, miniğim, miniğim jr
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Yoluna girer umarım herşey ve dilediğin gibi olur..
Araba işine çok sevindim..
uluç egenin diş olayına şaşırdım..
melek güneşin şirinliğine bayıldım..
eyp ler görüşememenize üzüldüm..
bu ara sizi özledim..:)
öpüyorum
Yorum Gönder