Miniğim taaam 1 yaşında!!!

18 Eylül 2009 Cuma


Bugün kızımın doğum günü..
Bütün günüm, 1 senenin nasıl da geçtiğini düşünmekle geçti.
Ağladı, güldü, eğlendi, emekledi, yüzdü, minicik bir abla oldu..
Bazen şaşırttı bizi, çokça gülümsetti, heyecanlandırdı, 'Aaaa,ama!!' dedirtti bazen, dudaklarını büzünce pişman ettirdi minik azarlarımızdan..
Babasının Rodos'tan dönüşünü bekliyor şimdi minik mumunu 1 gün rötarlı üflemek için, daha çoooook şeyler paylaşmayı dileyerek...

İçimdeki mandal aşkı bir başka!!

15 Eylül 2009 Salı

Geçen sabah çok korkuttu Güneş hepimizi.
Kahvaltının sonunda ne var ne yok çıkardı. 1 gece önceden de bozulmuş olabilir midesi, herzamankinden farklı birşey de vermemiştim ama havalar- hava yani, niye bunu da çoğul yapıyorsak gözlüklerim gibi- epey değişti birkaç gündür Bodrum'da. Çok serin. Bir de alttan pırtlayan dişlerin etkisi de olabilir.
Biraz taze nane topladı babanesi bahçeden. Onu içtikten sonra 9'da, 11'de ve 13'te uyudu. Öğlene kadar 3 gündüz uykusu yaptı yani. Sızdı aslında. Doktoruyla irtibat halindeydik gün boyu. İshal ve ateş olmaması rahatlattı beni.
Seslendiğimde inledi, biraz oynayalım dediğimde ayakta duruyorken yere yıkıldı yorgunluktan.




Aslında yaz boyu böyle birşey bekliyordum. Çok yoğun, bol denizli, güneşli, koşuşturmalı bir yazdı. İlk yağmurla Melek Güneş de havlu attı. Ama iyi toparladık. Öğleden sonra balkonda temiz hava aldık, biraz açıldı ama gözlerden bellidir heralde teğet geçen hastalık.

Kızım...

13 Eylül 2009 Pazar

Bu resimler, benim gibi kızının saçlarını örme hayali kuran ama daha çoook bekleyecek olan anneciklere gitsin...

Çünkü, benim kızım prensestir.



Benim kızım, hayvan delisidir..



Benim kızım, az psycodur.




Bu da bizim evde deli var, tepesinde gülü var modeli. Ama bunu takmayacak kadar da şuuru yerindedir diye umuyorum.

Mam, mem, miiimmm!!!

12 Eylül 2009 Cumartesi

Gnhnm, mim atmış, üstümüzde kalmasın!!

- Niçin blog yazarsınız?
Hamileliğimin sorunlu başlayan döneminde işten de ayrılınca kendimi nete vermiştim, çok fena. Ordan oraya dolanırken blogların varlığından haberdar oldum, yazmadan duramadım.

- Son zamanlarda hiç vakit ayırmadığınız bir uğraş?
Kesinlikle kitap okumak!!! Çok da rahatsız olduğum bir konu bu. Çok çok fazla okurdum çünkü. Ama en güzel hayallerimden biri kızımla ve oğlumla kitap alışverişine çıkmak, günün belli zamanlarını, onları sıkmadan okumaya ayırmak..Çünkü en sinir olduğum şey çocuklarının okumadığından yakınan anne babalardır. Sadece 'Siz okuyor musunuz?' diye sorar ve cevabıyla başbaşa bırakırım sorumsuz ebeveyni.



- Hayatımda iyi ki yapmışım dediğiniz üç şey?
.İyi ki Muğla Üni'de okumuşum. Çok güzel anılarım ve arkadaşlıklarım oldu- ki bunların biri sonsuza kadar yanımda:)
..İyi ki Geniş Aile'yi izlemeye başlamışım. Şu anda da tekrarını görünce aklıma başka birşey gelmedi :P Çoook sevdim la ben bu diziyi!!!
...Yazacak çok şey var 'İyi ki ...' diye başlayan ama önem sırası karıştı...

- Şu anda imkanınız olsa da gerçekleştirebileceğiniz eylem?
Sezon sonu denizüstü Gökova!! 2 sene öncekinin tadı damağımda kalmıştı.. Bu sezon sonu da lohusa geçtiği için bu miniklerle biraz zor. Ama seneye süper planlar içindeyiz..

-Mutfakta en sevdiğiniz uğraş?
Ek gıda manyağı kızım Melek Güneş'e çeşit çeşit çorbalar, tatlılar hazırlamak..

- En sevdiğiniz üç yemek?
S.annemin lokum pilavı, baklavası, otlu böreği....hepsini süper yapıyor yaa 3 tane seçemedim :)

- Giyim konusunda abarttığınız eşya?
İç çamaşırı ve pijama :) Bu seneki doğum için 4 tane pijama ve 2 gecelikle çekmece yetmedi, eyp'nin rafa sırnaştım.

-Çocuklarınıza nasıl hitap edersiniz? Çocuklarınız yoksa anne ve babanız size nasıl hitap eder?
Kızıma prenses, merek gümeç..
Oğlum da oğluş ve paşadır.
eyp Güneş'e dingos, Uluç'a da tosunum der ki ikisi de yakışmaz zannımca :)

- Sizi anlatan resim?
Tarafımdan Bozcaada'da çekilmiştir.





Ben de vakti varsa Çikolatalı Pasta'yı mimliyorum vee kaçıyorum, byeee....

Bu da bize kapak olsun!!

9 Eylül 2009 Çarşamba



9.9.9 bazılarının yaşayacakları heyecanlar için çok çok özel bir tarih.
Benimse aklıma caanım İzmir'İn kurtuluşunu getiriyordu.
Sabah tvyi açtığımda klasik özel kanallarda heeer zamanki müthiş programlar vardı. Cennet Mahallesi, belki bininci tekrarını dönüyor, evlendirmelerde sabahın köründe bir neşe, kahkaha, sabah sabah göbek havası, 'Çocuğum var ama 10 yaşında, kurtardı kendini..'ciler fellik fellik koca peşinde..
Sadece haber kanalları aralıksız, canlı yayınlarla gösterdiler felaketi, Türkiye'nin en gelişmiş köyünde kamyonları sürükleyen sel suları, onlarca ölü, kayıp, bundan bile fırsat çıkaran açgözlü hırsızlar, yine şehitler, ağlayan anneler, 'Bir evladım var, o da feda olsun.' diyerek beni dumurlara sürükleyen babalar, 'Küresel ısınmadan' diyen zeki açılımcılar...

Kötüyüm kötü :P

5 Eylül 2009 Cumartesi


63 kg'la başlayan ikinci hamilelik serüvenimin 13. gününde 62 kg olduğuma göre 4. dilim pastayı yerken suçluluk hissetmeme gerek yok heralde di mi ? :)

eyp......

4 Eylül 2009 Cuma



8'i benimle geçen 28. yaşın kutlu olsun..
En güvenli yer, senin kolların..
Hiç ayrılmayalım..

Abaaa!!!

3 Eylül 2009 Perşembe




Melek Güneş'in abası gidiyor, anneannesi yani :)
Kısa bir süreliğine evi turlayıp gelecek. 2 senedir babamın orucunu yiyoruz zaten :P Biraz yemek stoklayıp dönecek. Giderken Güneş'i de götürmeyi çok istedi ama bir türlü veremedim :) Aslında sadece 3-4 gün ve Güneş'in de bizi çok salladığı yok, kim kucağına alıp dolaştırır, çiçek toplatır, kedilerin arkasından koşturursa ona bayılıyor ama ben dayanamam diye düşündüm.
Oğluşumun zaten dünyadan haberi yok. Son 2 gecedir uykumuzu delik deşik eden gaz sancısından başka bir sıkıntısı yok. Ona da bir çare bulunacak.
Haberler böyle..
Diziler başladı..
Birden kendimi sonbaharın ortasında buluverdim. Yaprak Sökümü, iyice çekilmez hale gelmiş. Aşk-ı Memnu, RTÜK'e takılmamak için masumlaşmış hafiften. Kim, kim derken gerilim filmine dönmüş.
Bir de Hanımın Çiftliği geliyor şimdi.
Yaşasın Türk Edebiyatı..

.................

Arkadaşım göndermiş bana da bu maili. Sürekli forwardlanan gereksiz dilek maillerinden değil. Görünce çok kötü oldum. Ne kadar çok kişi görürse o kadar çabuk bulunur umarım çaresi...




Adı EGE , bizim 2 aylık bebeğimiz....
51 günden beri İ.Ü. Tıp Fakültesi Yenidoğan yoğun bakımında yatmaktadır.Şu anda damardan beslenerek hay ata tutunuyor. Çeşitli hastalıkların birbirini tetiklemesi sonucu
incebarsağın tamamı ve kalınbarsağın yarısı alındı.Doktorların yaşamasına mucize dedikleri
EGE'mize bir umut ışığı doğdu.

İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'nde incebarsak nakli yapılacak,tabi ki uygun donör(gönüllü) bulunabilirse. Donörün 0-2 yaş arası 0RH+ kan grubuna dahil biri olması gerekiyor.Ne yazık ki ölmek üzere veya yeni kaybedilmiş bir donör olmak
zorunda. Ailelerin ikna edilmesi gerekiyor bir şekilde. Bir hayat kaybedilirken bir hayatı kazanmak an meselesi... Eğer bulunursa ve nakil başarıyla geçerse Türkiye'de
bir ilk yaşanacak, belki de Dünya'da.. Zaman Ege'nin aleyhine işliyor.

Lütfen yardım edin...

Bir cana can katma zamanıdır...
Herk es e haber verelim. Herkes e mail yollayalım.
Tvlere,gazetelere ajanslara,hastanelere, belki milyonlara...
Bu mucizeye herkes ortak olsun...
Küçücük bir hayat yardımınızı bekliyor..

Babası : Öğretmen Ümit Fikret YILDIZ
umitfikretyildizz@hotmail.com
0505 662 68 72

Biz...


Aslında anlatacak çok da birşey yok bugünlerde..
eyp, evde :)
Melek Güneş, bahçelere, tavuklara, köpeklere doyamadı, eve zor giriyor. Girdiği anda da sızıyor zaten :)
Uluç Ege, sarılığı atlatmak üzere. En azından artık topuk delinmiyor, azalma başladı.
Benim de dikişlerim alındı, bandajlardan kurtuldum.
Yorumlarda merak edenler olmuştu, cevaplayamamıştım.
Geçen sene yapılan sezeryan sonrası vücudun erittiği dikişleri benim vücudum tam olarak eritememiş ve koyu kırmızı bir iz kalmıştı, bir tığ kalınlığında diyebilirim. Benim çok da önemsediğim birşey değildi bu ama doktorum çok özen gösterdi, Bodrum'da yaşayanlara ya da tatilde aniden sancılananlara :) tavsiye ediyorum kesinlikle Tahir Bey'i. Bu sefer yine aynı yerden yapıldı ameliyat ve eski dikişim temizlendi. Şu anda hiç dikiş izi kalmadı, çok çok az bir şekilde belli.
Canım babamın orucunu yiyoruz 2 senedir maalesef, annemi ele geçirdik resmen. O da yalnız kaldı kıyamam. Birkaç günlüğüne gidebilir, bunu ben de istiyorum. Biraz alıştırma yapmamız lazım çünkü üçlü günlere :)
Herkesiiii çooook öpüyoruz...