Ben?! Hala!??

23 Haziran 2012 Cumartesi







Eveett!! Çok heyecanlıyım..
Abijim, sonunda beni mutlu edecek bi iş başardı, hala oluyorum.. Aslında ben başlığı Yeni Bebek diye atacaktım ama şimdi yüreğinize iner, benden bilirsiniz diye vazgeçtim :)

Kendimi biraz yaşlanmış hissediyorum. Sanırım kafamda hala olmakla ilgili böyle bir imaj gizliymiş.. Teyze, yenge, dayı vs neyse de bu 'hala' baya ağır geldi bana :)
Oğlumuz, kasım sonu gibi aramızda olacak, umuyorum sağ salim..
Tabii bu işe en çok Uluç Ege sevinecek. Bikaç kez üstüste hep kızların olduğu ortamlar denk geldi ona, 'Hep tıs hep tıs, sıkıldım ben anne!' diye söyleniyordu :)

Nazlı Vural - Uzun Geceler (Behzat Ç. 2.Sezon finalinden)

18 Haziran 2012 Pazartesi

Süpürme şeysi

13 Haziran 2012 Çarşamba

UE'nin toz alerjisinden bahsetmiştim. Benim de elektrik süpürgem bi hayli eskidiğinden yeni birşey aldım. Paylaşmak isterim..


Öncelikle, herşeyde olduğu gibi ev aletlerinde de 2 günde bir yenisi çıkıyor. Aynı marka bile kendi eski ürününü kötüleyip yenisini sunuyor beğeniye. Son çıkanlarda hep bir HEPA olayı var. Nedir efendim HEPA? High Efficiency Particulate Arresting - Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı

Yani bizim küçük uyuzcuk UE gibi, halı tozu, koltuk arkası fikfikleri sizi hapsırtıp, gıcık şeklinde geçmeyen bir öksürüğe maruz bırakıyorsa kesinlikle seçmeniz gereken bir özellik.
Bir de extra köpük filtre var ki onu da 3-5 ayda bir musluk suyuyla yıkayıp kurutmak gerekiyor.
Bir de toz torbasız olması önemli. Toz torbalılar daha uygun fiyatlı olsa da zamanla filtrenin tıkanması, emiş gücünün azalması söz konusu olabilir.









Sessizliğine gelirsek, çok daha sessizleri var tabii ama 2 günlük kullanım sonunda diyebilirim ki bizim için ideal. Neredeyse hergün süpürdüğüm halde, bu yeni aletin çektiklerine inanamadım, şimdiye kadar almadığıma pişman oldum, birsürü minik tozcuk toplandı..


Dediğim gibi, kullanım alanı, kişisel tercihleri değiştirebilir.
'Amaaan ben öyle iki parça tüyden kıldan rahatsız olmam' diyorsanız torbalı, HEPAsız birçok ürün daha uygun fiyata..
Yok eğer, 'Benim için de önemli böyle şeyler, hemi de o çektiği toz kadar param tepili!' diyorsanız, toz torbasız,su filtreli ve epey tuzlu ürünler de var ama bunlar baya ağır olduğu için günlük kullanım için uygun değil bence.
Haaa eğer siz, 'Ne süpürgesi a yavrum, ben arka arkaya 4 halıyı atar balkona patpatlarım, 1000wattdan güçlü kol gücümle silkeler, arap sabunuyla şapurdatır, üstüne 3 kap yemek yapar, kocacağızımı kapılarda karşılarım!' diyorsanız saygıyla eğiliyorum önünüzde. Yalnız belirtmek isterim ki dinlediğim bir ortopedi uzmanının dediğine göre orta büyüklükte bir halının ağırlığı bu ağır siklet ve koparma işlemlerinde yaklaşık 120kilo yük bindiriyor katana bünyeye ve 30'una gelmeden bel fıtığı olanlar hep bu temizlik delisi teyzeler..
Haydi kolay gelsin canlar, öptüm hepinizi..

Evim şahane (mi)

12 Haziran 2012 Salı


Çooook dertliyim, dertliyiz aslında epeydir.. Ev aldığımızdan bahsetmiştim. Güzide yurdumun birçok güzel semtinde ev fiyatları aşağı yukarı 100.000 tayyip lirasından başlarken... Bodrum'da genel fikir çoook eski evlerde bile 2+1. Yani 2 oda ve açık mutfağıyla bir salondan oluşan 80-90m2'ler..
Ben daha ilk taşındığım günden beri böyle bir eve sığışamazken, 2 çocuk, arada ziyarete gelen akraba, eş-dost derken, bir de rutubet ve UE'de başgösteren alerji nedeniyle ve evimin önünden daha adımımı atar atmaz arabalar vızır vızır uçuşurken, şöyle söyleyeyim, gece sahilde içen ve eve 120 basarak dönenler bizim salonda ufak çapta bir deprem etkisi yaratıyor, ev zangır zangır sallanıyor.

Neyse çooook uzattım yine, biz anne-baba, dede yardımları ve biriktirdiklerimizle 3+1, şehir merkezine daha yakın, bizim için özellikle çocuklar için çok güzel bir bahçesi olan alt kat bir daire bulduk, aldık, camlara demir, bahçeye çit, perde, mutfağı, banyoyu istediğimiz gibi vs derken 200.000tl lik ev 235.000 tayyip lirasını buldu. Nisanda taşınalım dedik, oturma odasının borusu patlamış, yepyeni ev rutubet oldu. Aralıkta aldığımız evin kurumasını bekledik bütün kış.

Birkaç hafta önce İzmir dönüşü eyp ile evin kaba kirini temizleyelim.. diye gittik ki bahçe kapısına evin bütün parkeleri sökülüp atılmış. Ne hissettik şimdi anlatamam, evin içi çürümüş resmen. Artık girmesinler diye zibilyon kez bantladığım, ellibin tane domestos koyduğum tuvaletlere ısrarla girmeye devam eden işçi kardeşlerimiz bu seferde çeşmeyi açık unutmuş sular kesikken. Bütün odaları salonu diz boyu rutubet kaplamış 3-4 günde, parkeler çürümüş..vs ve biz bütün kış boşa beklemiş gibi sayıldık.. eyp tabii mütahitle girdi birbirine. Ben ağlamaktan geberdim..

Herşey karşılandı, parkeler yenilendi. eyp'nin hoşuna gitmeyen bikaç şey daha vardı, gıcıklığına onları da yapacaksınız diye çirkefleştik biz tabi :) Evle ilgili birkaç şey, süpürgelikler, badana falan kalmışken şimdi oturduğum mutfaktan aşağıya su akıtmaya başladı birkaç gün önce. Taşınınca kırdırırız diye düşünürken bu sabah bizim mutfak da sular altında. Fayanslar kırıldı, yıpranmış boru bulundu, başımızdaki uğursuzluk için tövbe çekildi. Şimdi ne oturduğum evde bir düzen, ne taşınacağım ev bitmiş, bir muallakta, çocuklar yalınayak bi aşağıda bi yukarda, keyifleri yerinde.. Şimdilik bu kadar yazabiliyorum, kuzular uyurken biraz kışlık kolileyeyim bari..


Arada üşenmedik sezonu da açtık tabii :)


Oku oku oku!!!

9 Haziran 2012 Cumartesi


Okumak için sıradışı, eğlenceli, heyecanlı, garip bir kitap arıyorsan!!!!

Piccolo Cafe ve son haller

5 Haziran 2012 Salı



Sonunda Bodrum'da çocuklarla gidilebilecek uygun bi cafe buldum. Zaten yeni açılmış, biz İzmir'deyken.. Aslında kuzular için bir sürü yer araştırıyorum.Bazen yalnız, bazen yaşıt çocuğu olan arkadaşlarla gidiyoruz. Ama benim ve çocuklar için en makul yer burası gibi geldi. Bi kere işletmecilerini çok beğendim. Karı-koca birlikte çalışıyorlar. Ebru Hn. çoğunlukla üst katta çocukların yanında. Onlar oynarken, atlayıp zıplarken ben de kahvemi içip iki satır bişeyler okuyabiliyorum yada diğer annelerle sohbet muhabbet..



Konu hep bizimkilerin yaş farkına, farksızlığına daha doğrusu, işin zorluğuna vs geliyor hep..
Bizde genel durum şu aralar şöyle; Melek Güneş'in 2-3 yaş krizleri neredeyse 1 ay önce bıçak gibi kesildi. Geçen ay İzmir dönüşü 3 günlük Marmaris tatilimizde üniden arkadaşlarla, onların çocukları vs çoook eğlenceli günler geçirdik ve eve döndüğümüzde bambaşka bir MG vardı.. Uzun süredir canımızı bir hayli sıkan tırnak yeme, daha doğrusu tırtıklama da kesildi. Hemen her cümle 'Annecim, babacım'la başlıyor. Eski iddialaşmalar, gereksiz inatlaşmalar yok, daha kolay ikna olan, paylaşımcı ve tabii ki daha mutlu bir MG var, inanılmaz mutluyum o yüzden.
Tabii ki arada yine oluyor ufak tefek sürtüşmeler, bizimle, kardeşiyle, kendisiyle, ama artık bunlar ne bizi ne çevremizi ne de onun sinirlerini yıpratacak şekilde..





Vee o malum 2-3'ler Uluç Ege'ye geçti tabii ki. Ben inanılmaz sabır testlerinden 2. kez, farklı şekillerde geçiyorum bu yaz da.. MG'ninki kadar olmasa da hemen hemen aynı ısrarda ağlama krizleri, hırçınlık, saçma ve olması imkansız isteklerde manasız bir ısrar..
Geçen seneki kadar sabırlı olamadığımı görüyorum bazen.. Çünkü Uluç Ege'nin severken bile insanın canını yakan bi yanı var. Hiçbişey yokken bile gelip cimcikleyebiliyor, çaktırmadan ısırıyor bazen. Ama bunları başkalarına değil sadece aile bireylerine yapıyor.
Geçecek biliyorum, o yüzden uykusuz ya da aç ya da yordun olduğu durumlarda inatlaşmadan, ağam paşam sen büyüksün şeklinde idare ediyoruz..



Hmm, nerden geldik buraya..Evet Piccolo Cafe, süper biryer. Benim için temiz, nezih, çocuklar için inanılmaz eğlenceli..Bodrum'a yolunuz düşerse Oasis'in karşısında, Türk Telekom sırasında görürsünüz mutlaka. Giderken bize de haber verin, hep beraber takılalım..

Prometheus

4 Haziran 2012 Pazartesi

Show Tv'de gecenin bilmem kaçında yayınlanan 2. sınıf bilimkurgulardan bile daha kötü, bazı sahneler inanılmaz mide bulandırıcı, rahatsız edici..Bi de İzmir AFM'de 3D gözlük için extra ücret alıyorlar. Yavrum ben 3D diye gelmişim, biletimi almışım, zaten gözlüksüz bi anlamı yok ekran şaşıbakşaşır gibi, bi ara gözlüğü çıkarıp denedim ordan biliyorum, gözlüğe hangi mantıkla extra fiş kesiyorlar anlamadım. Film, Alien'ın yenileştirilmiş versiyonu gibi.. Karnındaki uzaylıdan kurtulmak için kürtaj olan bi abla var, zaten filmde başına gelmedik kalmıyor ama ben kürtaj olayında kıllandım bi. Madem doğurmayacaksın, neden uzaylıdan hamile kalıyorsun aşufte! Hem adamı baştan çıkar, g.tünün dibinden ayrılma, iş ciddiye binince, 'Ben doğuramamm, çıkarın içimden bunu!!' Adamı zorla günaha sokuyorlar valla!!