2010'a son kayıt...

31 Aralık 2010 Cuma

İyiyiz..
Çok iyiyiz..
*****
Birkaç gün önce Uluç Ege'de grip başlar gibi oldu..Klasik öksürük, hapşırık, kalan son 2 dişin de etkisiyle huzursuzluk, ishal... hepsi birbirine karıştı. Baktım şurubun da dibi görünmüş, hem çoktandır görmediğimiz doktorumuza bir görünelim, hem de şurup vs yazdırayım istedim, gece aniden ateşlenebildiği için..




Rutin kontrolde, kalp sesinde bir sorun olduğunu söyledi dr, ikinci kalp sesi çift atıyormuş, normalin dışında bir durum.
Sık sık İzmir'e gittiğimizi bildiği için 'Bir çocuk kalp doktorunun görmesinde fayda var.' dedi..
Nasıl olduğumu tahmin eder anne olanlar, olmayanlar için daha önce de bu tanımı yapmıştım, kalbim bir kıyma makinesinde gibiydi. Başka birşey düşünmeden sıkışıp ezildi eve gelene kadar. Çok uzatıp dramatize etmek istemiyorum çünkü 2 gündür hayata bakışım bile değişti diyebilirim.
İzmir'de gittiğimiz çocuk kalp doktoru çok içimize sindi, çok güleryüzlü ve işinin ehli bir dr, üstelik çok genç bir doç.
eko çekildi.
Sonuç, 7 yaşına kadarki çocukların birçoğunda görülen masum üfürüm denen durum. Ateşli hastalık, heyecan, kansızlık gibi dönemlerde görülen tehlikesiz, tedavi gerektirmeyen, en önemlisi çocuğun günlük aktivitelerini engelleyici özelliği olmayan durum.
***
Rahatladım mı?
Evet derin bir nefes aldım odadan çıkarken ama mutlu olamadım..
Etrafımızda erken doğmuş, muhtemelen ilerde kalp rahatsızlığı olacak avuç içi kadar bebekler, 7-8 yaşlarında hala bebek arabasına binen çocuklar, daha büyük yaşlarda tekerlekli sandalyedeki çocukları görünce 'Yaşasınnn bizimki önemsiz, masum birşeymiş..' diyemedim.
Sadece dünden beri binlerce kez ettiğimiz şükürler ve ikisi de grip olan bebeciklerim var. Her öksürük, hapşırıkta bile şükreder haldeyim.. Merakınız ve iyi dilekleriniz için çokçok teşekkürler..

Herkese sadece sadece sağlık diliyorum bu yıl..

Güne not...

29 Aralık 2010 Çarşamba

Başlarına gelen en zor şeyin antibiyotik olduğunu sanırdım ya da kısık ses ya da kırılmış bir minik tırnak, normalin üstü ateş, bir türlü çıkamayan balgam...
Değilmiş...
Yarın sabah İzmir'e gidiyoruz..
Çocuk Kardiyoloji'ye ...
Uluç Ege için...

keçekeçekeçekeçekeçe

16 Aralık 2010 Perşembe



Bunlar benim ıvır zıvır vızır vızırlarım...
Kitap ayracı, broş, gözlük kılıfı vs sanıyorlar kendilerini..

Bugün...

15 Aralık 2010 Çarşamba



Kardeşiyle yanyana sırnaşan Melek Güneş: Anne, sana Ege için çok teşekkür ederim...
Ben:?!?
MG: Sana teşekkür ederim bi de babama teşekkür ederim Ege için, ben çok mutluyum bugün..

ve bir kez daha gözyaşları içinde 'İyi ki...' diyen ben...

Bir net alışverişi daha

9 Aralık 2010 Perşembe

Aslında hata bizde. Ayakkabı hiç netten alınır mı denemeden, görmeden?
Ama eyp'nin motomax'ten alışveriş eden arkadaşları varmış, çok memnunlarmış vs..
O zaman şanssızlık bizde..
Bot çok çok güzel ama 41 yerine 38 numara geldi bu sabah.
eyp 'İstersen senin olsun, bana bi daha alırız.' dedi ama no, tenx..




Şık bir çizme olsa neyse, bileğindeki panterle bana biraz fazla geldi :)
Telde çok güzel ilgilendiler, ben anlatmaya başlarken adam farkettiklerini söyledi, botun kodunu falan verdi inandım :)
Sırada motosiklet montları var, onlardan isteyebilirim ama :)

Av Mevsimi, Bir Bodrum Gecesi

8 Aralık 2010 Çarşamba

Geçen akşam eyp ile cinema gecesi yaptık.
Oasis'e ben sürdüm, gece :))
Bence fena değildim. Park yeri ararken bir arabaya sürtüş hariç. Zaten çok minik birşeydi, bizim arabada birşey yok, sanırım karşıda da yok. Sıvışıverdim ustaca bir manevrayla çünkü dönüp bakmadım:P Biliyorum ayıp oldu ama ufak birşey :(
'Sağ salim geldik ya!' dedim.
'Öldürseydin bari bi de!' dedi.
Araba konusunda benim kadar tembeli yoktur. Bana kalsa fizana kadar dolmuşla gidebilirim. Ver parasını, uzat ayaklarını götürebilen götürsün işte. Sağdan geldi, kıvır, soldan geldi hızlan, park yeri ara, topla topla, bire al, üçe geç...Hiiiiç bana göre değil..




Filmden önce eyp'nin klasik bana göre lüzumsuz para harcamaları vardı. İlle bir yerde oturulacak, 2 liralık kahveye 10 lira verilecek, hayır çıkmadan tatlımızı da yemişiz pastaya ne lüzum şimdi..
Çoook güzeldi ama hepsi de. Yerken bir taraftan kuzucuklarım geldi aklıma, vicdan yaptım. Güneş, krokanlıya bayılır mı, Uluç çileklerini hüpletir mi...
Babam biz küçükken arkadaşlarıyla kornet yemiş, ilk çıktığı zamanlarda, sene 1960'lar :P
İçine sinmemiş hiç, akşam bize de getirdi. 'Oooo, biz hergün yiyoruz bunu!' demişti abim..

***




Film, Av Mevsimi..
Bir sürü olumsuz eleştiri duydum ama yine de görmek istedik. Bence çok da fena değildi. İzlenebilir, hatta sadece Cem Yılmaz'ın Hayde sahnesi için bile...
Şener Şen bana baygınlık verdi bu filmde. Aynı derviş ifadeler, lafı gediğine koymalar..Biraz şaşırtsa artık fena olmaz..
Fazla detay vermekten nefret ederim. Bu kadarcık anlatıyorum, tavsiye eder miyim? Evet...

MG ve UE'nin son incileri

7 Aralık 2010 Salı

Melek Güneş, kardeşine her geçen gün daha büyük bir sevgiyle bağlanır. Fotoğraf makinesini görünce eller Uluç Ege'nin boynunda. O da son sürat çıkan dişleriyle doldurur ekranı :)
Ama uyarı yine abasından gelir:

-nokta komluk yapma uluç ege!!!

Bu yeni kelimemiz. Ne olduğuna karar veremediği durumlarda kullanıyor.

-Anneecimm, nokta kom gibi düştüm..
Nokta koma benzedin uluç ege!!

Bu arada 15 aylık beklemenin ödülünü verdi bana oğulcuğum. Anneee diyor bana!! Hayatını 2-3 kelime ile- dede, gaga, aba- yaşayan Uluç Ege'nin bana kıyağı!!

Ben, kazayaklarım, beyaz saçlarım

Birkaç ay sonra 29 ?!?
Olsun o da güzel!!


Markafoni'den ilk sipariş

Bazen bana gelirler!! Birşeyleri değiştirmek isterim alelacele. Hanginize olmaz?
Bu sefer nevresim takımlarına taktım. 5 yıldır döndür çevir aynı takımlar, çoook sıkıldım. İzmir'deyken Ikea'dan bir takım aldım. Fiyatı da çok uygun gelmişti. 40 tl civarında ama içinden çarşaf çıkmadı. Sadece nevresim ve 2 yastık kılıfı koymuş cimri İsveçliler. Çok renk olduğu için eldeki düz renkli çarşaflardan uydurdum artık. Bir tane de annecim verdi. Sonra baktım markafoni'de indirim var. Beğendiklerimin çoğu bitmişti . Bu kalmış bize. Onun da fiyatı çok uygun. Kargo ücreti ile 38 tl kadar.





Aslında daha çok hergün mail atan markafoniyi kullanmak için verdim bu siparişi. 6 gün içinde geldi siparişim. Çok da erken bir süre değil yani. Bir dahakine limangoyu deneyeceğim..

2010 biterken...

2 Aralık 2010 Perşembe

Epeydir yazamıyorum, farkeden var mı bilmiyorum :)
Blogları takipteyim ama kendiminkine gelince sıra pek isteksizim..
Güzel şeyler oldu birkaç haftadır..
Abijim evlendi..Çoook güzel bir düğünle, çooook tatlı bir kızla..
Fotolar Gn'de, gönderince eklerim..
Bir de çoook sevdiğim ortaokul arkadaşım evlendi. Daha doğrusu anadolu lisesi..Bizim zamanımızda (!) anadolu liseleri 7 yıldı. Ortaokul ve lisede matematiği, feni vs bile ingilizce okurduk. Yabancı dili çook sevmemde ve gramerime güvenmemdeki en büyük neden budur aslında.
Neyse yani arkadaşım pln çoooook yıllık.. Eski arkadaşlarımı gördüm yaklaşık 10 yıl sonra.. Herkes hala aynı olduğumu söyledi :) O düğün de çok güzeldi ama ben de yine foto yok:P

Bu arada çok güzel işler peşindeyim. İzmir'de ufak bir Kemeraltı turumuz oldu Özge ile- abijimin eşi :)
Keçe, etamin karışımı birşeylerle donatabilirim her an bu ekranı.. Yaptıklarım beni aşınca, sandığın dibindeki İşletme diplomam kıpraştı, maymun iştahım dinmezse, yaptıklarım yazın arkadaşımın Gümüşlük'teki tükkanında olacak :)))

Bir de sık sık büyük anneanne ziyaretlerimiz oluyor. Kardeşimizi kaybettikten sonra bize ve onun ailesine en iyi gelen şey kuşlarımın vıcırdaması..