Bu kitabı uzuuuuun yıllar önce okumuştum.
Güneşi Uyandıralım'dı ilki. Çok sevdiğimi ve hüzünlendiğimi hatırlıyorum sadece.
O zamanlar sadece Aya Yolculuk, Seksen Günde Devri Alem, Denizler Altında 20000 Fersah vs.. takılan abijim epey dalga geçmişti benimle. Kemalettin Tuğcu'nun Brezilya versiyonuydu belki Vasconcelos ama o zamanlar etkilemişti beni minik Zezecik. Bundan 1 level sonrası İpek Ongun'a denk gelir ama ben teğet geçtim onu neyse ki. :)
Nerden aklıma geldi şimdi bu ortaokul günleri??
Benim için o zamanlar şeker portakalı bir kitap adından başka bişey ifade etmiyordu. Düne kadar da öyleydi.
Dün S.annem bahçeden topladığı minik şeker portakalını tattırdı bana. Nasıl baygın bir tadı var anlatamam. Miniğime artık taze meyve sularından tattırabiliyoruz. Ben de bu akşam elma suyuyla karıştırıp verdim meleğime. Bayıldı.. Gözler böyle açıldı resimdeki gibi.
Bu arada dudak üstündeki Bülent Ersoy benine dikkatinizi çekerim.
Anneannesinden minik bir miras, 3. gününde çıktı :)
Şeker Portakalı, Zeze ve Melek Güneş....
26 Ocak 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
ne diyorsun? ben çocukluğuma ait tüm kitapları birer birer bulup Tuna'ya okutmayı planlıyorum. Küçük kara balık, şeker portakalı, muzaffer izgü'ler, küçük prens ve daha neler neler. ben bıktım bu büyülü yeni nesil kitaplardan.
daha nice aylara nice yaşlara inşallah...
o nasıl poz öylee artisstttttt melek güneş canım benim
sanki aylardır görmüyorum ek gıdalar fazla işe yaradı galiba maşallah.
sabahları sizin bloğunuzla güne başlamak çook güzel
yaaa annesi sen meleğimin o güzel benine nasıl bülent ersoy beni dersin? bodrumlu cındy oooo
öpüyorum siziii
Yorum Gönder