Yorgunluk?! O da ne demek?!?!

30 Haziran 2010 Çarşamba

eyp'nin turuyla birlikte içime dolan kasveti 2 tüp serum geçiremedi.
Hiç geçmeyen 18 günü yarılarken önce Zeyno'nun düğünü oldu.
Fotolar daha sonra artık..
Melek Güneş, minik duvağıyla, Uluç Ege de papyonuyla masalarda kucaktan kucağa gezdi..
Cts günü de bebecikleri ilk kez bırakarak İzmir'e gittim. Abijim nişanlandı Kocaeli'nde.. Herşey mükemmeldi, bir de biz maaile olabilseydik..
İzmir'e gitmeden babanesi Uluç Ege'yi bisikletine bindirdi, Melek Güneş'i de kucağına aldı, ördekleri sevmeye.. Ben de yavaştan sıvışacaktım ama önceden anlattım Güneş'e. 'Ben dayıya gidiyorum, sen uslu duracaksın dimi?' Hmmm, birşeyler geveledi.



Ayrılırken, 'Aaa, babanee anne ağlıooo' dedi, iyice koptum. Aklımda bin türlü senaryoyla önce İzmir'e ordan sabaha karşı İzmit'e, pazar günü nişan, akşamüstü İstanbul'a havaalanına ve Hollanda uçağındaki bomba ihbarı nedeniyle 1,5 saat rötarla gece Bodrum'a. Beynim allak bullak oldu ama gitme nedenimi düşündükçe yorgunluğumu hissetmez oldum.. Bundan sonra tek dileğim onlar için herşeyin başladığı gibi devam etmesi...

**********

Bu arada maalesef, bir türlü yakamı bırakmayan hastalık, yorgunluk, geceleri uykusuzluk, gündüzleri telafi edilmeye çalışan uykuyla şebeğe dönen ruh hali, birden bastıran sıcaklarla yerlerde tansiyon ve sonuç 50 kilo ben!!!!
Bir de üstüne ne kadar kötü göründüğümü ısrarla tekrarlayan eş dostla hepten boka saran beynim, gerim gerim sinirlerim..



Hayır ben sana 'Vay beee, öküz gibi yiyorsun valla, göt göbek karışmış!' diyor muyum ki sen benim hakkımda yorum yapıyorsun.
Çoook sevdiğim Üstün Dökmen der ki, ' Kilo, yaş, maaş sorulmaz, yorumu yapılmaz!!' Bu tabii görgü kurallarıyla ilgili birşey, herkesten beklemek benim hatam..
Her neyse kendimi yoğun bir programa aldım ve anladım ki benim için kilo almak vermekten çok çok daha zor. Çocuklarla kahvaltı, onlarla süt, öğlene doğru muhallebi, öğlen yemeği, akşamüstü meyve, yoğurt vs.., akşam yemeği, uykudan önce süt.. Beraber büyüyoruz yani.. Sabah Pharmaton, akşam Supradyn. Ultrason, idrar, kan testleri, guatr vs tertemiz ama 1-2 ayda verdiğim 7 kiloyu almam şimdilik hayal gibi görünüyor..
******

Bu yaz..

23 Haziran 2010 Çarşamba









...mandalin ağaçlarının altında, kuzenler, nineler, biraz bisiklet, bolca toprak, arada deniz, park.. geçiyor.

Kime 'Babalar günü'?!?

20 Haziran 2010 Pazar

Gel de şimdi 'aq' deme !!!!!!!

18 Haziran 2010 Cuma



2 gün mutluluk haram bize, yemin olsun!!
2 gün hayal kurduk ya, ne haddimize!!!

Önümüzdeki hafta çok yoğun bizim için.
Perşembe eyp'nin ilkokul arkadaşı evleniyor, cuma Zeyno, pazar günü de en heyecanlısı ve inanılmazı Abijim nişanlanıyor, İzmit'te..
Herşey güzel, planlarımız hazırdı. İzmit yolculuğu 1 güncük olacağından çocukları da bırakacaktık.
Sonra ne oldu?
eyp'nin teknesi tersanede, her akşam eve gelmenin huzurundayken diğer teknenin kaptanı işten ayrıldı. 15 günlük Göcek turu bize!!!!
Bu sabah gitti eyp. Dün gece apar topar bavul hazırladık.
Reklamlardaki kadın, 'Kocam kaptan, gömlekleri bembeyaz!!' diye gevrek gevrek gülerken, gerçekten içimden gelerek küfrettim bu sefer.
Üzülmedim, kırılmadım, çok sinirlendim.
Hayal kurmaktan vazgeçtim bir kez daha!!

Haziran bitiyor, bu ne hastalığı?!?!

14 Haziran 2010 Pazartesi

Geçen hafta Melek Güneş'le pazara gittik.
Gündüz çok sıcak olduğu için akşamüstünü bekledim özellikle..
Tam 1-2 tur atmış, biraz domates seçmiştik, Melek Güneş mızırdanmaya başladı, 'cak cak' diye kucak istemeye başladı, ki hiç tarzı değildir, genelde arkasında mıyım diye kontollü kaçış hallerinde, tezgah karıştırır kendisi.
Sonra birden kustu, korkup ağlamaya başladı.
Hemen eve döndük, yolda ateşi çıkmaya başladı.
Eve geldiğimizde 38.7 idi.
Hemen banyoya ılık suya soktum, ateş düşürücü içirdim.
!!!!39.4!!!!
Çantayı kaptım, baygın güneşim omzumda acile..
Yolda şurup etkisini göstermeye başladı. Biraz açıldı.
Acildeki nöbetçi doktora pas vermedi pek.
Kendi doktoru gelince ağzını açtı, karnını açtı dinlesin diye.
Bademcik!!




Bademcikleri çok hassas olduğu için en ufak bir soğuk algınlığı ordan vuruyor dedi doktoru.
Tam iyileşmeye başladı, mızmızlığı da geçiyor derken gece üstünü örteyim dediğim Uluç Ege'nin hiç olmadığı kadar sıcak olduğunu hissettim.
Uykum dağıldı gecenin bir vakti, ateş düşürücü, vücuduna, zaten ne kadarcık vücudu var kıyamam, ılık su..
Ertesi sabah tekrar doktora.
Sonuç yine aynı!!
O kadar dikkat ettiğim halde, yanyana getirmedim, kaşıklarına, emziklere dikkat ettim. Ama Melek Güneş'in aşırı sevgisi, mıncıklama, öpme, sarılma, arada çaktırmadan ısırma isteğine engel olamadım.
Paşamın ilk antibiyotiği de hayırlı olsun!! :(
Birkaç gece sonra bir titreme geldi bana. Ahanda sıra bana geldi dedim. Tüm eklemlerim, kolum, bacağım...zaten ağzımın tadı kaçık şu iğrenç, gereksiz aftlarla..
Çocukların hastalığı, uykusuzluk, yorgunluk.....
Pazar sabahı acilin kapısına benim için gittik.
Allahtan tüüm bu olaylar yaşanırken eyp, evdeydi- bu arada onun sürpriz iş gelişmeleri çook mutlu etti bizi, o ayrı :)
Ateşim 38.9!!
Bodrum 34 derece ve ben deli gibi titriyorum, üşüyorum.
Serum bittiğinde uyandım.
Eve geldiğimde daha iyiydim, tüm günü uyuyarak geçirdim.
Oysa pazarı bekliyorduk denize girmek için, halimize bak!!



Sonuç,
Hastalığı Uluç Ege satmış hayatından gaaayet memnun, baba adı ööpp, anne adı efiff bir Melek Güneş..
Hastalığı annesine sattığı için ona daha da derin bir bağlılık duyan yapıştığı boynunu bırakmayan, yere konduğu an en yakın koltuğa tutunup sıralamaya çalışan bir Uluç Ege...



Uykusuz geceler, bölük pörçük uykulu gündüzlerle feleği şaşan bir elf..
Yeni başladığı teknenin yapımı henüz bitmediği için sabah tersaneye gidip akşam eve dönecek olan bir eyp!!!!
O, S. annem ve M.babam olmasaydı bu günler nasıl geçerdi bilmiyorum.. Bir de eyp'nin anneannesi var tabii :)
Neredeyse 80 yaşında ama bir işin ucundan tutayım, yardımcı olayım diye çabalıyor..
Öpüyoruz hepinizi ya da öpmeyelim size de bulaşmasın.
Bodrum'dayız diye alemlerdeyiz sanılmasın.
Öldük geberdik hastalıktan!!!

Fotolar, babalarının çekmecesini deşeleyenlere aittir!!

Yazık sana Suri!!!

10 Haziran 2010 Perşembe

Tom Cruise ve Katie Holmes'in kızı..
Neredeyse her fotoğrafta anne babasının kucağında..
Paparazzilerden rahatsız oluyormuş haspam!!
Ayakkabılardan olmasın?!?





Gıcık

2 Haziran 2010 Çarşamba

Aslında tüüüm kadınların bir şekilde ortak derdi, istenmeyen tüyler- nesi istenecekse zaten..
Benim çalışırken bulduğum enn güzel çözüm, lazer epilasyondu. Bodrum'da çok çok daha pahalı olmasına rağmen yeni evli, çalışan, çocuksuz biri olarak bunu pek önemsememiş, 4-5 seans yaptırmıştım.
Sonra hamilelik, emzirme, tekrar hamilelik, tekrar emzirme..., lazere verilen parayı lüks bulup, onunla çocuklarıma neler yaparım fikrindeki içimdeki klasik anne lazerden vazgeçti..
Ondan sonrası pek iç açıcı değil. Bacaklarımda çok çok azalan tüyler, çok büyük olasılıkla epilasyon makinesi yüzünden batık olarak döndü bana, kese, peeling vs pek işe yaramadı. Zaten ne peelingi?!? Duş alıp çıktığıma şükreder haldeydim..
Vee ben de küçük bir araştırma yaptım nette. Forumlarda okudum ki, yalnız değilim, ohh çok şükür!!



Şöyle bir losyon var. Tend Skin
Çoğunluk olumlu sonuç almış, zaten bu tür şeyler de önemli olan düzenli kullanım.
2 gün kullanıp, 1 hafta sonra devam edip, olmayınca ürüne çamur atmak tarzım değil :)
Bir cesaret sipariş verdim.
Ama kapıda ödemeyi seçtim.
Pzt öğlen verdiğim sipariş, bugün öğlen elimdeydi.
İlk kullanım için çok iyi bir sonuç aldım.
Sanırım ölü deriyi çabuk soyması, temel özellik.
Yalnız hamileler ve emzirenlere önerilmiyor.
**
Bu arada babamın rahatsızlığında kesilen sütlerim nedeniyle Uluç Ege 8,5 ay kadar emebildi...
**
Tonik kıvamında, pamukla sürülüyor, ama biraz daha yoğun gibi, gramajı düşük ama bu yoğunluğu nedeniyle uzun süre kullanabilirim sanırım. Zaten bitmeden çözüme kavuşacağız gibi..
Tavsiye eder miyim?
Evet
:)

İsim isim

1 Haziran 2010 Salı



Arka arkaya okuduklarıma güldüm sonra kendiminki geldi aklıma, şöyle ki;

Elif yazmış: Bulduk Ezer

Yasemin yazmış: Üreyengül Savalaş

Benim çalıştığım dönemden bir faturadaki isim: Meymenet Palalı...
Çok da tatlı bir teyzeydi halbuki..
Paşalar ve Beyler diye 2 de kardeş vardı..