Teyzem örsün, benim olsun :)

23 Ekim 2008 Perşembe



1) Uzun zaman önce beğenmiştim bu bluzu. Kaynak gösteremiyorum o yüzden. Çook beğenmiştim rengini de ,modelini de..

2) Bu da öyle. Biraz eski bir model gibi, çok tatlı..

3) Bodrum'un havasına atkı çok ağır geliyor. Ama bu çok rahat ve şık olabilir. Çok değişik renkleri ve modelleri burada..

4) Bu da Derya Baykalvari bir yakalık. Sevdim ama. O da burada..

Böyle işte teyzeciğim. Bu yazımı sana ithaf ediyorum. Mesajımı almışsındır umarım. Senden başka resimden örnek çıkarabilen kimsem yok çünkü. :)

Su Kuşum

22 Ekim 2008 Çarşamba


En çok sevindiğim şey kızımın suyu çoook sevmesi. Yıkarken hiç ağlamıyor. Ellerini böyle kavuşturup bekliyor. :)

Melek Güneş taaam 1 aylık :)

19 Ekim 2008 Pazar



Zaman gerçekten de su gibi akıyor Melek Güneş'le.
Dün 1 aylık oldu. Doktor kontrolü ve 2. Hepatit B aşısı vardı. Boyu ve baş ölçüsü normal sınırlar içinde ama kilosu birazcık az. Çok değil ama onu da ek mamayla toparlayacağız artık.
Bunun dışında bikaç sıkıntısı vardı. İlki tabii ki gaz. Büyük tuvaletini de haftada sadece 2 kez falan yapabiliyordu son 15 gündür. Bunları damlayla çözdük.



İkincisi ve eyp ile en çok üzüldüğümüz sorunu ise yüzünde çıkan sivilceler. Tüm yüzünü ve yanaklarını kapladı ve beni emdikçe, yanağını memeye dayadıkça artıyor. Sütten geçen birşey olabilirmiş. Onun için de bir krem yazdı doktoru. Umarım çare olur. Çünkü çok üzülüyorum yüzüne baktıkça. Bir de tabii -klasik- her gören 'Aaa, noldu böyle?!?' diye soruyor. Açıklama yapmaktan gına geldi artık.
Melek Güneş de benim daha önce hastanelerde çoook duyduğum bebek çığlıklarını attı dün aşıda. Ama çok ilginç. Gazı varken ya da huysuzken kucağımda zor susturduğum miniğim, aşıdan sonra kucağıma gelir gelmez sustu. Kıyamam... Ne kadar minik ve ilgime, kokuma ne kadar muhtaç..

:)

12 Ekim 2008 Pazar


İşte benim kumam, bu yeşil emzik. Fotoğraf çok kalitesiz çünkü gülmekten annemle ancak bu kadarını çekebildik. Uykusunda bile ödü kopuyor ağzından alırım diye :) Beni bile böyle iştahlı emmiyorsun melek güneş!!!

Melek Güneş'le başbaşa...

11 Ekim 2008 Cumartesi

Taze anneanne, tam 1 aydır yanımızda bizimle uykusuz, yorgun, heyecanlı, mutlu günler geçirdi. Artık biraz dinlenmeyi, evine de vakit ayırmayı hak etti. O yüzden bugün 4-5 günlük bir izin kullandı ve İzmir'e döndü. Biz de MG ile başbaşa kaldık. Zorlanacağımı düşünüyordum ama çok daha iyi devam ediyoruz :)
Tabii arada S.annem de geliyor, bize süper yemekler getiriyor.
Çoook şanslı olduğumu anladım bugün yine, yerim ben o lohusa sendromunu :)



Bu arada melek güneş'le anneannesinin maceraları bu resimlerde. İlk günlerde emzirmekte çok zorlandığım için sağıp veriyorduk sütümü. Bir diğer resimde yine el çenede, melek güneş muhabbet ediyor anneannesiyle :) ve anneannenin en büyük bağımlılığı, bir elde Zuma, bir elde melek güneş :)

Kabak Yelleri

10 Ekim 2008 Cuma


Deniz-Mine, Deniz-Aslı, Efe-Gönül Hoca, Efe-Su, Efe-Aslı, Atakan-Su....
İlk başlarda memleket görüntüleri,Urla,için izlemeye başladığım bu uyarlama uydurma -Dawson's Creek- dizi haftalar geçtikçe karmaşıklaştı.
Benim takip edebildiğim ilişki yumakları bunlar. Yakında Mine'nin anneannesi Ayşe Teyze de yeni bir aşka yelken açar, kendini Efe'nin kollarına bırakabilir diyorum ben artık dizilerdeki hiçbirşeye şaşırmayan bir izlek olarak :)

Not:
izlek: Çoooook eskiden, buralar dutlukken, Öykü Serter'in 5'te 5 diye bir programı vardı, Bryan Adams'la şakır şakır röportaj yapmışlığı vardı, genel sarışın anlayışını yıkar zannımca bununla, çok parantezli bir not oldu ama, işte orda sevgili izlekler derdi diye hatırladım...

Orhan Osman, bizi diskoya götür!!

Epeydir yazamıyorum bloga. Melek Güneş'le günlerimiz çoook sakin, huzurlu geçiyordu çünkü.
'-du' çünkü 20. günümüze çok hızlı bir giriş yaptık.
Öncelikle bebek üstü çabalar sarfederek sarılığından kurtuldu MG. Daha sonra feci bir gaz senromuna yakalandı. Tam bir gün ve bir gece sabaha kadar gözümüzü kırpmadan bakıştık miniğimle. Sürekli ağladı, kıvrandı, emdi, sızdı.
Nette ufak bir araştırmayla daha önce çok severek dinlediğim Orhan Osman'ı tekrar keşfettim. Kızının koliğine çözüm için hazırladığı Kolik albümü + Rezene Çayı + Abijim (Taze dayı) hediyesi sayesinde ilk günlerin huzuruna döndük. :)



Burada ise Melek Güneş, babasının kundağında uyur numarası yaparken :)

Ayrıca, resimde görüldüğü üzere, bilenler bilir, inanılmaz derecede babasına benziyor. Ben resmen taşıyıcılık yapmışım. Gerçi, 'Hamileyken kime bakarsan ona benzermiş.' bilimsel açıklamasından sonra eyp'ye az bakmadım ama bu kadar da dememiştim Melek Güneş abartmışsın biraz..

Bizim günahımız ne M&S


Sadece büyük indirimlerini kaçırmam Marks ve Spencer kardeşlerin. Onun dışında bana gereksiz şekilde pahalı gelir. Bir kazağa 100 ytl verince insan neden üşüsün ki kış boyu, sarıl kazağına otur artık :)
Ama tabii ki kendi hemşerisine kıyak geçmiş M&S.
Alt üst olan dünya ekonomisinde yeni evlenecekleri fuzuli masraflara karşı uyarmış, bizim çooook alışkın olduğumuz kemer sıkma politikasını aşılamaya çalışıyor.
Firma, poliamid, polyester ve asetat malzemelerinin kullanımıyla üretilen ve krizden önce 150 sterline satılan gelinlikleri stoklarını tüketmek amacıyla 15 sterline internetten satışa sunmuş. Yaklaşık 36 ye ta le gibin gayet makul bir fiyata tekabül ediyor ki, insan gelin olmasa da alır, koyar bir köşeye bu gelinliği. Bizim tarlatan manyağı pamuk prenses gelinliklerimiz yanında gayet hoş ve sade ayrıca..

Kız pozu

2 Ekim 2008 Perşembe



Tuna'nın ultrason ve sonrası görüntülerine çoook şaşırmıştım. Aynısı başımıza geldi. Her kontrolde eli çenesinde poz veren melek güneş hanım, uyurken de böyle durmayı tercih ediyor. :)